18 Ocak 2011 Salı

Girişimci nedir?Kime girişimci denir?Girişimci Kimdir?

Girişimci; halkın ihtiyaç duyduğu ürünü,hizmeti ticarete dönüştüren, maddi ve manevi kazanç hedefleyip kendi işini kuran kişidir.Girişimcilik için en temel üç unsur; yetenek, cesaret ve bilgidir. Maddeler halinde girişimci kişide barınması gereken özelliklere bakalım:
* Kendine güven duymalıdır ve kendisine güvenilen biri olmalı,
* Geri adım atabilen ve yeniden başlayabilen birisi olmalı,
* Sonuçları değerlendirebilmelidir.mesleki riskleri üstlenebilmeli,
* Yaratıcı olmalı,
* Cesaretli olmalı,
* Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal olmalı,
* İyimser ve fikir sahibi olmalı,
* Sürükleyici ve güdüleyici olmalı,
* Başarı için yönlenmiş olmalı,
* Fırsatlardan yararlanabilmeli,
* Yeniliklere açık olmalı,
* İşini seven biri olmalıdır.
Genel bir çerçeve içersinde bakıldığında KOBİ sahipleri bu özelliklerin bazılarına sahipler. Araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler çerçevesinde KOBİ sahiplerinin bu özelliklerini şöyle sıralamak mümkün;
* Kuvvetli bir girişim hissine sahiptirler,
* Bağımsız çalışmayı arzu ederler,
* Mali fırsatlardan yararlanmak isterler,
* Toplumsal amaçlar doğrultusunda yatırım yaparlar,
* Aile fertlerine istihdam sağlama amacı güderler,
* Kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele vermek isterler,
* Çabuk ve somut sonuçlar beklemektedirler.
Yukarıda sıralanan maddelerden de rahatça anlaşılabileceği gibi KOBİ sahiplerin girişimcilikle ilgili özellikleri taşıdığı söylenebilir. Ancak yeniliklere açık olma da eksik oldukları açıkça ortada. Ayrıca, KOBİ sahiplerinin önemli özelliklerinden olan, bağımsız çalışmayı arzu etmeleri ve kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele erme istekleri, KOBİ’lerdeki tek kişi yönetiminin temelini oluşturan özelliktir.
Daha öncede söylendiği gibi her girişimci bir yönetici değildir, Girişimcilerin yöneticilik kabiliyetine sahip olma ihtimali yok demek yanlış olacaktır ama yinede bunun geçerli olduğu örnek sayısı çok azdır.

Girişimciliğin Temel Özellikleri Nelerdir?

Girişimciliğin Temel Özellikleri
*Sınır tanımayan,sınırları zorlayan kişidir.Kurallara bağlı kalarak yılmadan sürekli olarak yeni fikirler üreten ve hayata geçiren kişidir girişimci.(Girişimcilik kursalarda teorik olarak öğrenilir,pratik olarak geliştirmek kullanmak kişinin kendisine bağlıdır.Kişi teorikte,pratikte iyiyse işte girişimci odur.)
* Kendi işinin patronu olmakla beraber işini gerçekleştirirken hem çalışan hem iş veren olmak zorundadır. Hem iyi bir çalışan hem iyi bir yönetici, hem iyi bir patron olmalıdır. Gerektiğinde operasyonu da yüklenmeli, sorunlar karşısında çözümcü olabilmelidir.
*Türkiye’de inişli çıkışlı ekonomik ortamlarda ve her zaman kriz faktörünü de göz önüne alırsak işlerin zarar etme riski de olur. İşlerin kötü gittiği anlarda bile yılmadan kriz yönetimi yaparak ayakta kalmayı başarabilen kişi asıl girişimcidir.
* Girişimcinin hedefleyeceği gelir oranı, kurduğu işin sermaye yapısına bağlıdır. Girişimci işine başlamadan önce daha belki fikir aşamasındayken iyi bir fizibilite ve iş planı yapmalı, sermayesini doğru belirlemeli, öngörüsünü doğru planlamalıdır. Özellikle finans durumu akışı, geliri giderini iyi hesaplamalıdır ya da tahmin etmelidir.
* Girişimci önce işini devam ettirmek zorundadır. Kendi kazancı sonra gelir. Girişimci öncelikle işin gerekliliklerini yapmak personeline, hizmet aldığı kuruluşlara, devlete olan ödemelerine önem vermek durumundadır. Kazancı daha geri planda olmalıdır. Önce işin varlığının korunması sonra kazanç temel kuraldır.
* Her girişim, işin ölçeğinden bağımsız olarak iş hayatında önemli bir yer tutar. Hangi ölçekte olursa olsun iş kuran girişimci özel ve kamu sektöründe bir çok ilişkiye girer. İşin büyüklüğü ne kadar farklı olursa olsun ortada bir kuruluş vardır ve hem özel sektörde hem de kamu sektöründe birçok ilişkiyi güvenlilir tutmalı ve iyi ilişkiler sağlamalıdır. İmaj, itibar, güven duygularının inşaası çok zordur ama bir anda kaybetmek çok kolaydır. İlişkilerin boyutu, yaklaşımlar, etik değerler, ahlaki değerler girişimcinin hayatında önemli unsurlardır. Hem yakınındaki şahıslara hem de iş ilişkisinde bulunduğu kuruluşlara karşı bu değerler mutlak surette korunmalıdır.
* Girişimci kendi işini kurarken belirli düzeyde bilgi ve deneyim sahibi olmalıdır. Sahip olunan bilgi ve deneyimler kendi işini yürütürken hızla artar. Bilgi ve deneyim işte mutlaka gerekli. Zamanla iş yürürken bu tecrübeler ve öğrenimler hızlı bir şekilde artar, hata yaptıkça ve de başarıya ulaştıkça tecrübelerin değeri çok güçlenir.
* Girişimci için “kendine güven” büyük bir silahtır. İş hayatının içinde bu güven giderek artar. Kendine güven her birey için şart. Başarıya ulaştıkça insanları sürükledikçe ortaya bir şeyler çıkardıkça bu güven giderek artacaktır.
* Girişimci kendi işini kurarken tüm ön hazırlık ve programlardan öncelikle kendini sorumlu hissetmelidir. İşe başlamadan önce yapılan tüm çalışmalarda kendisini sorumlu hissetmeli ve sonrasında da bu sorumluluk bilinci devam etmelidir.
* Kimlerden hangi alanlarda yararlanacağını planlamasını yapmalıdır. İş için ve karşılıklı sağlanacak faydalar nedeniyle iş ilişkisinde olduğu kurum ve kuruluşlar , personel dikkatli seçilmeli ve doğru planlanmalıdır.
* Girişimci belirlediği iş fikrinin uygulanabilirliğine önce kendisi inanmalı, gerektiğinde diğer kişileri (aile, ortak, finansör vb.) ikna edebilmelidir. İnanç ve azim olmalıdır. Çevresinde yakınında olan kişileri de bu konuda inandırmalıdır.
* İş fikrine inanmalı, bu işi kurmak için yoğun bir zaman ve para harcamaya yetecek motivasyona sahip olmalıdır. Emek, sabır, motivasyon, azim, inanç, güven,zaman ve en azından kendini yaşatacak ve işle ilgili min harcamaları da yapacak parası olmaldır.Ya da yatırım yapacak parası olmalı ama bunu doğru zamanda doğru yerde kullanmalıdır.
* Girişimci kendi işini kurmanın getireceği avantajları isterken, zorluklarını değerlendirmeli ve hazırlıklı olmalıdır. Girişimci her türlü iyi ya da zor durumla karşı karşıya kalmaya hazırlıklı olmalıdır. Önemli olan soğukkanlılığını koruyarak, doğru kararları verebilmeli alternatifler üretebilmeli ve çözümcü olmalıdır.
İş kurma süreci başlarken girişimcinin ortaya koyması gerekenler:
* Maddi varlıklar,
* Cesaret,
* Yetenek,
* Bilgi-beceri
* Yöneticilik
* Zaman
* Liderlik
* Çevre – ilişkiler,
* Hayata dair beklentiler
* Hedefler
Girişimcinin ihtiyaç duyduğu temel unsurlar:
* İş fikri
* Girişimcilikle ilgili nitelikler
* Yönetsel bilgi ve beceriler
* Kaynaklar

Girişimcilik Nedir? Türkiye’nin Girişimcilik Performansı

Girişimcilik Nedir? Türkiye’nin Girişimcilik Performansı
Girişimci kelimesi bir şeyi yapmaya başlayan kişi anlamına gelmekte olup, girişmek fiilinden türemiştir. Tarihsel olarak baktığımızda girişimci diye Türkçe’ye çevrilen “entrepreneur” Fransızca kelime entreprendre’den gelmektedir ve anlamı bir şey yapmaktır. GiriĢimci, risk alarak yenilik veya geliĢtirme yapan kiĢidir. Diğer bir deyişle, girişimci fırsatları gözleyen ve onları bulduğunda her tür riski alarak fikrini gerçekleştirmeye çalışandır. Dolayısı ile girişimcilik için fikir üretmek, yenilik üretmek ya da bir geliştirme yapmak gerekmektedir. Bu da Türk toplumunda fazlası ile vardır. Çoğu zaman fikir üretmek aşamasında kalsa da. Ama bu sadece ilk aşamadır ve diğer aşamalara geçememekte üstümüze yoktur.
GiriĢimcilik de, girişimcilerin risk alma, fırsatları kovalama, hayata geçirme ve yenilik yapma süreçlerinin tümüne verilen addır. Bu yüzdendir ki hem şirket açma süreci, hem de yenilikler yapma süreci giriĢimcilik kapsamındadır. GiriĢimcilik tanımında yenilik vardır ve bu yenilik mevcut kaynakların yeni bir birleşimini ifade eder, bir diğer deyişle:
 yeni bir malın yada servisin üretimi,
 yeni bir üretim metodunun geliştirilmesi,
 yeni bir pazarın oluşturulması,
 yeni bir hammadde kaynağının bulunması ve
 endüstrinin yeniden yapılandırılması yeniliktir.
Eski ve/veya yeni, büyük ve/veya küçük, yavaş ve/veya hızlı büyüyen, özel ve/veya kamu şirket ve örgütlerinin başında görevde olan yöneticiler (şirket sahibi olabilir yada maaş alan profesyonel yönetici olabilir) veya örgüt çalışanları yenilikler yaptıkları zaman girişimci düşünce tarzı ve davranışı göstermiş olurlar. Bunların dışında bir yöntemle girişimci olunamaz mı? Elbette ki olunabilir. Eskiden beri yapılan bir işi daha kaliteli, daha hızlı veya daha ucuza yapmak da girişimciliktir. Gerçi bunlarda da bir yenilik yaratma söz konusudur. Daha ucuza yapabiliyorsanız yeni bir know-how, daha kaliteli yapabiliyorsanız yeni bir standart, daha hızlı yapabiliyorsanız yeni bir süreç üretebilmişsiniz demektir. Evet bu da girişimcilik olarak değerlendirilebilir. GĠRĠġĠMCĠLERĠN BAZI ÖZELLĠKLERĠ: Hızlı düşünme, belirsizlik altında hızlı karar alma, kararlı ve azimli olma, güçlü sezgi sahibi, iyi gözlemci, hayal gücü yüksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip, kaynaklar arasında özellikle insan kaynaklarını iyi yönetebilen, düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü, çok yönlü düşünebilen, yeninin kabul edilmesini sağlayacak ikna gücüne sahip olan, iyi iletişim kuran, bağımsız düşünebilen, esnek, yaratıcı, kendine güvenen, dayanıklı ve ısrarcı. Bir girişimcide bu özelliklerin büyük kısmı rahatlıkla gözlemlenebilir. Ama girişimcilik için sadece fikir üretebilmek yeterli değildir. Örnek olarak Zeka-Akıl ve Zeki-Akıllı arasındaki ilişki gösterilebilir. YANLIġ ĠNANIġLAR/MĠTLER Toplumda genel kabul gören girişimciliğe dair bazı inanışlar vardır ve bunların birçoğu gerçeği yansıtmaz. YanlıĢ ĠnanıĢ: Girişimci doğulur, sonradan olunmaz. Açıklama: Bazı doğal yetenekler olabilir ama bunların ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca, girişimciliğin temelinde olan birçok yetenek, bilgi, tecrübe ve ilişki ağını yıllar içinde geliştirerek giriĢimcilik kapasitesi oluşturmak mümkündür. Sahip olınması gereken en önemli değer özgüven ve takım çalışmasıdır. Mutlaka başaracağım diyebilmeli ve aynı fikir ve duyguları paylaşan iş ortakları ve/veya takım arkadaşları ile destekleşilmelidir. YanlıĢ ĠnanıĢ: Sermaye yeni iş için en önemli girdidir. Açıklama: Eğer yetenek ve/veya yeni fikir var ise zor da olsa sermaye bulunabilir, oysa sermaye ile yetenek ve/veya yeni fikir bulunamaz. Sermaye sadece bir araçtır. Kendi tecrübelerimden çok iyi biliyorum… Zira ben işimi Sıfır Sermaye ile kurdum.. Leasing yapmadım, banka kredisi veya borç almadım. Sadece işimi kurarken bir yandan da satış yapmaya çalıştım. Ve yaptığım ilk satışlarla şirket kuruluş masrafları ve ofis kuruluş masraflarını karşıladım. İlk aldığım iş de yurt dışından bir yazılım işiydi. YanlıĢ ĠnanıĢ: Herkes yeni bir iş kurabilir. Açıklama: İş kurmak işin en kolayıdır, önemli olan şirketin devamını sağlamak, büyütmek ve kalıcı
olmaktır. Girişimci için önemli olan fikrin başarılı şekilde ticarileşmesini ve/veya toplumsal faydaya dönüşmesini sağlamak ve geliştirmektir. YanlıĢ ĠnanıĢ: Girişimciler kumarbazdır. Açıklama: Başarılı girişimciler tüm riskleri dikkatlice hesaplayanlardır. Ülkemizde önümüzü görmek ne kadar zor olsada, girişimcilerin risk analizi yapmaları gerekmektedir. En önemli riskiniz zamandır. Çünkü zaman en değerli şeydir. Haberleşmenin olmadığı dönemlerde birçok buluş dünyanın dörtbir köşesinde hemen hemen aynı zamanlarda gerçekleşetirilmiştir. Unutmayın ki sizin düşündüğünüzü başkaları da düşünüyor. Elinizi çabuk tutmalısınız… YanlıĢ ĠnanıĢ: Girişimciler genç ve enerjik olmalıdır. Açıklama: Yaş bir sınır değildir. Ama şurası bir gerçek ki gerektiğinde hayat standartından fedakarlık edemeyecek birisinin girişimci olabilmesi daha zor olabilir. Hayat standartı da yaşlandıkça vazgeçilmesi zorlaşan bir şey olduğundan girişimciliğin yaşla dolaylı da olsa bir bağlantısı var. Genel ortalama 30′lu yaşlar olmakla birlikte 60′lı yaşlarında başarılı olan birçok girişimci vardır. YanlıĢ ĠnanıĢ: Başarılı girişimci, iyi okul performansı gösterir. Açıklama: Girişimcilik yaratıcılık, motivasyon, bütünsellik, liderlik, takım kurma, analitik yetenek ve belirsizliklere ve zorluklarla başa çıkma yeteneklerinin karışımıdır. Dolayısıyla sadece okul performansı girişimcilik için gösterge olamaz. Hele hele, Lise birincilerinin üniversite sınavını kazanamadığı, üniversite birincilerinin iş bulamadığı bir ülkede, eğitim girişimcilik için hiç sağlıklı bir gösterge olamaz. GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠN ÖNEMĠ
 İşsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ekonomik büyümenin de dinamosudur.
 Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür, çünkü üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar, ama daha önemlisi kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi artırır.
 Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır.
TÜRKĠYE’NĠN DURUMU Ülke GeliĢimi KarĢılaĢtırması Birleşmiş Milletler Gelişme Programı tarafından çok sayıda sosyal, ekonomik, eğitim ve politik faktörler göz önüne alınarak 2002 yılında yapılan İnsani Gelişim Endeksi’nde Türkiye, 173 ülke içinde 85′inci sıradadır. Türkiye eğitim, sağlık, gıda, kadın ve çocukların durumu ve okuryazarlık gibi göstergelerde Küba, Malezya, Libya ve Ermenistan’dan daha kötü performans göstermektedir ve Avrupa’da sadece Arnavutluk ve Moldavya’dan iyi konumdadır. Teknoloji KarĢılaĢtırması 2000 yılında GSMH’nın sadece % 0,6′sını Araştırma-Geliştirme’ye (Ar-Ge) harcayan Türkiye’ye karşılık, İsveç % 3,8′ini, Finlandiya % 3,3′ünü, Japonya % 3,1′ini, İsrail % 2,8′ini ve ABD % 2,7′sini harcamaktadırlar. Türkiye’yi karşılaştırdığımız ülkeler grubu içinde sadece Meksika Türkiye’den daha az kaynağı Ar-Ge’ye harcıyor. Güney Kore Türkiye’nin 4,5 katı, İrlanda ise 2,6 katı Ar-Ge’ye kaynak ayırmaktadırlar. Ġnsan Kaynakları & Eğitim KarĢılaĢtırması Türkiye karşılaştırma yapılan ülkeler arasında % 30 ile en fazla genç nüfus (0-14 yaş grubu) oranına sahip olan iki ülkeden biridir (diğeri Meksika). Bu genç nüfusa rağmen işsizlerin çoğunluğu (% 64) 30 yaşın altındaki gençlerdir. Türkiye, eğitim konusunda sınıfta kalmıştır, çünkü okuma yazma bilmeme oranı yüksektir ve orta ve yüksek öğretimde eğitime katılan öğrenci oranları düşüktür. Türkiye’nin kişi başına eğitime ayırdığı kaynağın neredeyse İran ve Irak’ın ayırdığı kaynağın üçte biri olduğu göz önüne alınırsa bu başarısızlığın nedeni kolaylıkla anlaşılabilir. Finans KarĢılaĢtırması Türkiye’de her büyüklükteki firmanın başlıca sorunlarından biri finansmandır. Türkiye’nin toplam ulusal kredi miktarı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük olduğu görülmektedir. Türkiye’de özel sektöre verilen ve bankalarca sağlanan kredilerin GSYİH içindeki payları karşılaştırma yapılan ülkeler arasında bir tek Meksika’dan iyidir. Yenilikçi ve teknolojiye dayalı firmaların gelişmesinin arkasındaki en büyük destek olarak görülen risk sermaye sektörü, Türkiye’de henüz emekleme sürecine dahi girememiştir.
Yasal Düzenlemeler KarĢılaĢtırması Kamu dengesindeki bozulmaya paralel ortaya çıkan kaynak arayışı, kendini artan vergi oranları olarak göstermiş ve Türkiye, son on yıllık süre zarfında, kamu gelirlerini önemli ölçüde artırmıştır. OECD’nin yayınladığı vergi istatistiklerine bakıldığında, 1995-2000 yılları arasında OECD ülkelerinin ortalama vergi yükü %36.1′den %37.4′e yükselirken, Türkiye’de hızlı bir artış yaşanmış ve vergi yükü aynı dönemde %22.6′dan %33.4′e yükselmiştir. 2001 yılı için toplam vergi gelirlerinin GSYİH içindeki oranı ele alındığında Türkiye’nin %35.8 ile OECD (%37.4) ve AB (%41.6) ortalamalarından daha düşük vergi yüküne sahip olduğu görülmektedir. Özet olarak, Türkiye’de vergi yükü ekonomik gerekçeleri gözetmeksizin sürekli artış göstermekte, buna karşılık mükellef sayısında bir gelişme yaşanmaması yatırımcılar açısından vergi ortamını içinde yaşanabilir olmaktan uzaklaştırmaktadır. Ayrıca, bütçe açıkları süreklilik kazanmış, kayıt dışı ekonomi büyümeye devam etmiş ve vergi sisteminin bir strateji çerçevesinde yeniden yapılandırılarak orta ve uzun vadeli ekonomik ve sosyal perspektiflerle uyumlu hale getirilmesi sürekli ertelenmiştir. Vergi öncesi kar üzerinden alınan ortalama kurumlar vergisi oranları açısından Türkiye’nin İngiltere ile aynı, ABD’den ise daha düşük vergi uyguladığı görülür. Türkiye’nin yarısı kadar kurumlar vergisi uygulayan İrlanda ve Hong Kong, şirket karlarından en az vergi alınan ülkelerdir. Gelir vergisi oranlarına gelince, kişi başına GSYİH’nın %28′inin vergi olarak ödendiği Türkiye, gelir vergisi uygulamayan Çin ve Hindistan’ın birinci olduğu sıralamada, 49 ülke arasında 40′ıncıdır. Türkiye’nin dolaylı vergiler yükü de OECD ve AB ülkelerine nispeten yüksektir. İşverenin zorunlu sosyal sigorta payına katkısının kişi başı GSYİH açısından Türkiye, bu oranın uygulanmadığı Çin ve Hindistan’ın 1. olduğu sıralamada, 49 ülke arasında 33′üncüdür. Türkiye, çalışma yasaları, şirketlere yönelik mevzuatlarda yaşanan sorunlar ve bürokratik engeller yüzünden iş ve yatırım yapmaya uygunluk açısından kötü bir performansa sahiptir. İş ve yatırım yapmaya uygunluğu ölçen birçok istatistik çalışmasında Türkiye oldukça kötü bir performans göstermektedir. Örneğin, Ekonomist dergisinin endeksinde, 1996-2000 döneminde 60 ülke arasında yapılan iş ve yatırım yapmaya uygunluk değerlendirmesinde Türkiye 42′nci olmuştur. Bu oranın 2001-05 için yapılan tahmini senaryoda 46′ncılığa gerileyeceği tahmin edilmektedir. Benzer bir çalışma yapan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Gelişme İşbirliği kurumunun endeksinde 1988-90 döneminde 112 ülke arasında 71′inci sırada olan Türkiye, 1998-2000 döneminde 137 ülke arasında 122′nci olmuştur. Bu endeksin ilk altı ülkesi sırasıyla şunlardır: Belçika, Lüksemburg, Hong Kong, İrlanda, İsveç ve Hollanda. GĠRĠġĠMCĠLĠK PERFORMANSI Uluslararası girişimcilik endeksinde kullanılan 100 yetişkin içinde şirket kuran insanların sayısına bakıldığında Türkiye 29 ülkeden daha az sayıda girişimciye sahiptir. Türkiye’de her 100 yetişkin içinde şirket kuran sayısı 4,6 iken bu sayı Meksika’da 18,7, İrlanda’da 12 ve ABD’nde 11,7′dir. Yeni kurulan şirket sayıları açısından da Türkiye kötü bir performans göstermektedir. OECD üye ülkelerinde yeni kurulan işyerlerinin tüm işletmeler içinde oranı % 11-17, kapanan işyerlerinin oranı da % 9-14 arasında değişmekteyken, Türkiye’de bu oranlar sırasıyla % 3,5 ve % 0,9′dur. Türkiye nüfusunun önemli bir girişimci potansiyeli olan kadınlar ve gençler girişimci olarak değerlendirilememektedir. Tüm işverenler arasında kadınların oranı % 3,3 gibi oldukça düşük bir orandır ve 30 yaşın altında bulunan gençlerin % 64′ü işsizdir. Girişimci sayısıyla ilgili ilginç bir bulgu, girişimci erkek ve kadınların oranlarıdır. Çıkış ve inişlere rağmen, kendi hesabına çalışan kadınlar toplam kendi hesabına çalışanların % 10′u civarındadır. Tüm işverenler içinde kadınların oranı ise % 3,3 gibi çok düşük bir orandır. Hem işverenleri, hem de kendi hesabına çalışanları girişimci diye düşünürsek Türkiye’de erkek girişimciler, kadın girişimcilerin 7 katıdır. Girişimciyi sadece işveren olarak tanımlayan uluslararası bir çalışmada bulunan 29 ülke sonuçlarına göre ise erkek girişimcilerin kadın girişimcilerin iki misli olduğu saptanmıştır. Bu tanıma göre Türkiye’de erkek girişimciler kadın girişimcilerin 29 katıdır. Türkiye genelinden şehirlerin girişimcilik performansına inildiğinde ise girişimcilik performansı en gelişkin olan illerin sadece İstanbul ve Kocaeli olduğu görülmektedir. BĠZE DÜġEN GÖREVLER NELER? Bu analizlerden yola çıkarak, Türkiye’de girişimciliğin geliştirilmesi için yapılması gerekenlerden bazıları aşağıdaki ana başlıklarda özetlenebilir: 1. Girişimcilik ile ilgili açık ve net bir vizyon oluşturulmalı, buna bağlı stratejiler geliştirildikten sonra hükümet programlarında öncelikli olarak yer almalıdır. 2. Şirket kuruluşu, işleyişi ve kapanışına ait bürokratik engeller azaltılmalıdır.
3. Vergi işlemleri kolaylaştırılmalıdır. 4. Teknoloji transferinin başarılı biçimde gerçekleşmesini sağlayacak örgütler oluşturulmalıdır. Yeni teknoloji kullanımı yatırım tutarı ne olursa olsun vergilerden yatırım indirimi yapılarak teşvik edilmeli. 5. KOBİ’lere verilen krediler artırılmalıdır. 6. Finansman seçenekleri artırılmalı leasing teşvik edilmeli ve risk sermaye sektörü kurulmalıdır, desteklenmelidir. 7. Girişimciler ve girişimciliği destekleyen kuruluşların oluşturduğu platformlar/ girişimci ağları kurulmalı ve bu platformlar aracılığıyla koordinasyon sağlanmalıdır. 8. Girişimciliğin desteklendiği bir kültürel ortamın yaratılması için topluma olan katkısı ve ekonomik büyümedeki önemli rolünün anlatılması gerekmektedir. 9. Teknolojik girişimcilik başta olmak üzere her tür girişimcilik performansı düzenli olarak ülke çapında ölçülmeli ve uluslararası ekonomilerle karşılaştırmalıdır. Dış ticaret mevzuatına teknoloji ihracatı için yeni eklemeler yapılmalıdır. 10. Eğitime yapılan yatırım artırılmalı, girişimci eğitim merkezlerine destek verilmelidir. 11. Vergi sistemi yeniden yapılandırılmalı, kayıt dışı ekonomi kayıtlı hale getirilmelidir. 12. Büyük küpürlü paralar tedavülden kaldırılmalı (Prof. Dr. Osman Altuğ’un projesi), kredi kartı ve EFT ile ödeme özendirilmelidir. 13. Girişimcileri teşvik edecek bir ortam için kamu borçlarının azaltıldığı, yolsuzlukların engellendiği ve faiz ve enflasyonun düşürüldüğü bir ortam yaratılmalıdır. 14. Politik süreklilik ve istikrar sağlanmalıdır. Yapılması gerekenler listesinde belirtilen ilk 10 madde doğrudan girişimciliğe etkisi olacak önlemler ve önerileri içermektedir. Son 4 madde ise ülke genelinde yapılması gereken çok genel önermelerdir. Fakat unutmamak gerekir ki, genel ülke altyapısı güçlendirilmeden girişimcilik ile ilgili yapılan faaliyetler ve iyileştirmeler bir sonuç vermeyecektir. Ekonomik büyümeyi başaran ülkeler incelendiğinde görüldüğü gibi, endüstriyel yapının iyileştirilmesi, rekabet gücünün artırılması, ekonomik büyümenin hızlandırılması, istihdamın artması ve gelir düzeyinin iyileştirilmesi için ekonomik yapının girişimci ve yenilikçi olması gerekir. Bu yüzden, ekonomik canlanmayı sağlamak ve sık sık sürüklendiği krizlerden kurtulmak için Türkiye’nin günü kurtaran geçici çözümler değil uzun vadeli bir çıkış yolu bulması gerekir ve bu yol girişimcilikten geçmektedir.
Kaynak:Doruk Aktoprak

Girişimcilik Kültürü

Girişimcilik Kültürü
Girişimci olmak aslında bir kişilik özelliğidir. Herkes girişimci, herkes patron olamaz. Bilinçlenme, deneyim, kendine güven, cesaret, öngörü ve atılım gerekir.
* Beklemek yerine , aktivasyon
* Durmak yerine , koşmak
* Temkinli olmak yerine, kontrollü risk
* Çekinmek yerine, cesaret atılım
* Yılmak yerine, baş etmek
Hisseden, yaratıcı, adil, keyif alan, uyum sağlayan, yorulmayan, bir neslin oluşması ve gelişmesi gerekir. Ne kadar çok girişim işletme olursa, zor ekonomik koşullarda bir istihdama sebep olur.
Büyük işletmeler dünya ekonomisindeki değişmelere ayak uydurmak açısından küçük işletmelere oranla daha avantajlı durumdaysalar da, bir çok iş alanında küçük ölçekli işletmelerin daha iyi bir ekonomik çözüm olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeni, tüketici tercihlerine daha esnek yaklaştıklarından ve çalışanlarıyla daha iyi ilişki içinde olduklarından, değişen pazar koşullarına hızlı adapte olabilecek olmaları, küçük işletme sahiplerinin daha yaratıcı ve dinamik kişiler olarak hem yönetici hem de girişimci rolünü tek başlarına üstlenebilmeleri, kendilerini sistemden soyutlamadan sosyo-ekonomik çevre ve diğer ekonomik birimlerle bütünleşebilmeleri ve böylece birbirlerini kolayca tamamlayan üretim ilişkilerini kolayca kurabilmeleridir (Lapin, 1991 ve Bağrıaçık, 1991).
Girişimcilerin nitelikleri şöyle ifade edilebilir:
1. Girişimciler, yüksek düzeyde başarı güdüsüne sahip, hesaplı risk üstlenen ve işlerini sonuçlandırmak için kişisel sorumluluk üstlenme eğilimindedirler (Moorhead and Griffin, 1989)
2. Girişimciler, gündelik düşünceler, değişen tavırlar ve kendi önyargılarından etkilenmeksizin olayları yorumlayabilme yeteneğine sahip olan ve muhtemel tehlikelerden yılmaksızın hızlı karar vererek harekete geçen bir kişiliğe sahiptir (Hinterhuber and Popp, 1992)
3. Girişimciler, mücadeleye atılma heyecanından zevk alan, bütün tutkusu yaratmak ve büyütmek olan, müşteri ve ürüne bir arada motive olabilen ve becerisini sürdürmenin en önemli yollarından birisinin olumlu tavırlar olduğunu düşünen ve bunları enteresan ve kârlı işlere dönüştüren bir kişiliğe sahiptirler (Farell, 1997)
4. Girişimciler, pazarını dünya pazarı olarak algılayan, rekabet düzenini varlığının temel nedeni olarak gören, bilgi değişimi sayesinde değişimle iç içe yaşayan, onu kullanan ve değişimi bir fırsat olarak değerlendiren, geçmiş deneyimlerinden eğitici sonuçlar çıkaran bir eğilime sahiptirler.
Girişimci kişilerin yetişmesi veya girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir kültürün oluşmasını gerektirmektedir. Bu nedenle toplum yapısının, bakış açısının da değişmesi zorunludur. Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve zor ekonomik koşullar insanların daha yaratıcı rekabetçi girişimci ve atılgan olmasını gerektirmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve bilgi kaynaklarına daha hızlı ulaşımdan yola çıkarak global ve uluslar arası boyutda girişimciliğin geliştirilmesi özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

Hayatın Kısa Felsefesi

Sağlık, spor, sosyal yaşam, kişilik ve hayat konularında maddelendirilmiş bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle.Bir arkadaşımın mail atması sonucu elime ulaştı bu felsefe, sıkılmadan okumanızı tavsiye ederim.
SAĞLIK:
1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın — Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).
5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6. Daha çok oyun oynayın.
7. 2009′da okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .
8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
9. 7 saat uyuyun.
10. Hergün 10 – 30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.
KİŞİLİK:
11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın.
Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın.
Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.
13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
14. Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.
15. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.
16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.
18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın.
Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.
19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
21. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.
22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın.
Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.
SOSYAL YAŞANTI:
25. Ailenizi sık arayın.
26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
27. Herkesi herşey için affedin.
28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.
29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye “GÜNAYDIN” deyin.
30. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.
31. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı.
Onlarla temasta olun.
HAYAT:
32. Doğru şeyi yapın!
33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.
34. Tanrı herşeyi iyileştirir.
35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.
37. En iyisine henüz sıra gelmedi.
38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için tanrıya şükredin.
39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

Pazarlama Sanatı (En iyi pazarlama öyküsü)

Pazarlama Sanatı (En iyi pazarlama öyküsü)

Hikayeden anlaşılacağı gibi abartarak ve yalan atarak pazarlamayı en iyi şekilde yapabilirsiniz.Pazarlama sanatı diye bu hikayeye denir bana kalırsa…
Profösör yaşlı adama bakar, adam aciz ve zavallıdır, çünkü oğlu işletme mezunu olmasına rağmen iş bulamamıştır ve ekonomik durumları zordadır.Profösör adama iyilik yapmak ister.
Profösör :adama sana çok iyi bir gelin buldum der.
Adam:oğlumun evleneceği kadına karışamam der.
Profösör:ama kız kralın kızı . Adamda o zaman başka der;profösör kralın yanına gider.Efendim size çok iyi bir damat adayı buldum der.K
ral kimmiş diyince İngiltere’nin x bankasının müdürü der.kral :hıımmm o zaman olur der.sonra prof. banka sahibinin yanına giderek sana çok iyi bir müdür buldum der.sahip müdürümüz var gerek yok der.ama aday kralın damatı diyince banka sahibi kabul eder.

13 Ocak 2011 Perşembe

Mutlu Hayatın On Sözü

1. Kendini Tanı (Sokrates)
Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanın ne diyor? Neyi öne çıkarıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor.
2. Olduğun gibi görün ya da görüdüğün gibi ol (Mevlana)
Dürüst ol, adil ol, hakça düşün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta bir şeyleri korumak için ayakta kalmazsan, her şey seni düşürür.
3. En yukarıda aşk var (Aziz Paul)
Sesi müziğe dönüştüren aşktır. Aşk olmazsa, sevgi ilişkileri yoksa, özen eksikse, hayatın kuru bir daldan farkı kalmaz.
4. Dünyayı hayal gücü döndürür (Albert Einstein)
Yaptığımız her şey hayal kurarak başlar. Hayat herkes için; hayalleri gerçekleştirmek ve yapabileceğinin en iyisi, olabileceğinin en güzeli peşinde gitmektir. Bobby kennedy’nin sözü gibi: Diğerleri dünyaya bakıyor ve “Neden?” diye soruyor. Ben bambaşka bir dünya düşünüyor ve “Neden olmasın?” diye soruyorum.
5. Fazla güzellik göz çıkarmaz (Mae West)
Güzel hayat doya doya yaşanır. Mutluluk paylaşılır, hayatı sevme hissi coşkuyla beraber gelir. Ruhun müziginde “Haydi bastır, göster kendini” temposu vardır. Kibir değil, coşku!
6. Fırsatlar yakalandıkça çoğalır (Sun Tzu)
Başarı cesaret ister, başlangıçtaki cesaret sonradan inanca dönüşür. İnanç insanlığa daha iyi hizmet arzusuna dönüştügünde, fırsatlar yelpazesi yukarı bir seviyede tekrar açılır.
7. Ya yap ya yapma. Denemek yok! (Yoda – Yıldız Savaşları)
Hayat seri hareket, karar ve kararlılık gerektirir. Teredütte kalanlar geride kalır. hayatın üstüne gitmezseniz, hayat sizin üstünüze gelir.
8. Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadğında değil, alınacak bir şey kalmadığında oluşur (Antoine de St. Exupery)
Hayatınızı basitleştirin. Basitçe indirge, indirge, bir kere daha indirge… O zaman ne kalıyor ona bak. İstekler listenizi kısa tutun. Kısa tutun ki, odaklanabilirisiniz. Güneş ışığına büyüteç tutmak gibi konsantre olmazsanız, hayatı yakamazsınız.
9. Kabiliyet yoksa sanatçı olmaz, ama çalışılmadıkça kabiliyet hiçbir işe yaramaz (Emile Zola)
Ancak akıllı, bilinçli ve odağı şaşmayan çabalar sonrası, olası potansiyelin yapabilecekleri gerçekleşir. Elması yontmadıkça elinizde sadece bir taş parçası vardır.
10. Hayatı yaşamanın iki yolu var. Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi yaşamak… Diğeri her şey mucizeymiş gibi yaşamak (Albert Einstein)
Şükretmeyi unutmamak gerek…